GuidePedia

0

İki kör, Ümmü Cafer in yolunun üzerine otururlar. Ümmü Cafer keremi, cömertliği ile bilinen bir kadındı. Amalardan biri ile evli ve çoluk-çocuk sahibi, digeri ise bekar.

Çoluk - çocuk sahibi olan kör, şöyle dua eder:

- "Ey Allah ım! Bana çok geniş olan fazlı kereminden rızıklar ihsan et." Bekar olan ise, şöyle dua eder:

- "Ey Allah ım! Ümmü Cafer in fazlından bana rızık ver."

Ümmü Cafer, rızkı Allah tan isteyene her gün iki dirhem gönderir. Kendi fazl u kereminden rızık isteyene ise, iki pide, bir de içine on dinar koymuş olduğu pişmiş tavuk verir. Bunu istemeyen kör, diğerine:

- "Bu iki pide ve tavuğu al, bana iki dirhemi ver" der.

Diğeri de buna razı olur. İki dirhemi verir. İki pide ve pişmiş tavuğu alır.

Bu hal böylece bir ay devam eder. Bir ay geçtikten sonra Ümmü Cafer bekar köre adam gönderip:

- "Bizim ihsanımız onu zenginleştirmedi mi " diye haber ister. Kör şöyle cevap verir:

- "Ona ne verdin diye sorun. Gelip Ümmü Cafer e sorarlar:

- "Üç yüz dinar verdim" diye cevap verir. Kör:

- "Hayır, Allah a yemin ederim ki, bana o her gün iki pide ile bir tavuk gönderirdi. Ben onları arkadaşıma iki dirheme satardım" der. Ümmü Cafer:

- "Adam doğru söylüyor. Çünkü öteki Allah'tan istedi. Allah da onu ummadığı yerden zengin etti. Bu ise rızkı bizim fazlımızdan istedi. Allahû Teâlâ insanların fakir ve zengin olmasının Allah tan olduğunu bilmeleri için bunu rızıktan mahrum etti.
Allahû Teâlâ'nın takdir buyurduğu her şey mutlaka olur."

Yorum Gönder

 
Top