İsrailoğulları için salih bir adam varmış. Onun da salih bir karısı varmış. Allah Teala o zamanın peygamberine şöyle vahyeder:
- "Filan salih kula git, söyle. Ben onun ömrünün yarısını zengin kıldım, yarısını da fakir. Eğer gençliğinde zengin olmayı seçerse, biz onu gençliğinde zengin kılar, ihtiyarlığında da fakir kılarız. Eğer zenginliği ihtiyarlığında isterse biz onu gençliğinde fakir, ihtiyarlığın da ise zengin kılarız."
O zamanın peygamberi adama bunu bildirir. Adam karısına gelip, durumu anlatır ve:
- "Bu hususta fikrin nedir " diye sorar. Karısı:
- "Sen seç" der. Adam karısına:
- "Ben fakirliğin gençlikte olmasını seçtim. Çünkü ben o zaman yoksulluğa ve Rabbime ibadet etmeye sabredebilirim. İhtiyarladığım vakit, zengin olursam geçim sıkıntısı çekmem, yiyeceğim bulunur, Rabbime ibadet ve taatte bulunmaya da gücüm, kuvvetim bulunur. Bunun üzerine karısı şöyle der:
- "Ey adam! Eğer gençlikte fakir olursan, Allah a ibadet etmeye gücün yetmez, çünkü biz o vakit, geçim derdi ile meşgul olur, Allah a ibadet ve taatta bulunmaya ve tasaddukta bulunmaya eremeyiz. Eğer zenginliği gençlikte seçersek, vücutlarımızın ve bedenlerimizin kuvvetli olmasından dolayı, Allah a ibadet ve itaat etmeye gücümüz yeter. Adam karısına:
- "Görüşün çok güzel, ben de böyle yapacağım" der. Bunun üzerine Allahü Teala o peygambere şöyle vahyeder:
- "O adam karısına, Allahû Teâlâ şöyle buyuruyor de:
- "Siz bizim taatimizi tercih ettiniz. Siz bütün çalışmalarınız bana ibadet etmenize ayırdınız. Ve her ikinizin niyeti hayır işlemekte birleşti, ben de sizin bütün ömrünüzü zenginlik içinde geçirmenizi takdir ettim. Sen ve ailen bana ibadet ve taat üzere olun. Dilediğiniz sadaka olarak verin ki, dünyada ve ahirette nasibiniz olsun. Allah her şeyden müstağnidir."
Yorum Gönder