Süleyman
amca bir Şeyhe intisap eder, o Şeyh'in huzurunda cehri zikirle meşgul
olur, daha sonra Süleyman amcanın kalbinde zikrin ateşi belirir, 24 saat
kesintisiz bir ateş...
Şeyhi'ne gider ve durumunu arz eder; "Efendim benim kalbim yanıyor ne yapmalıyım?"
Şeyhi; "Oğlum, soğuk erik hoşafı iç!" der.
Fakat erik hoşafı bu ateşi söndüremez, Süleyman amca anlar ki bu Şeyhi gerçek manâda bir rehber değildir. Kendine Kâmil bir Mürşid arar...
Şeyhi'ne gider ve durumunu arz eder; "Efendim benim kalbim yanıyor ne yapmalıyım?"
Şeyhi; "Oğlum, soğuk erik hoşafı iç!" der.
Fakat erik hoşafı bu ateşi söndüremez, Süleyman amca anlar ki bu Şeyhi gerçek manâda bir rehber değildir. Kendine Kâmil bir Mürşid arar...
Adıyaman'ın Kahta ilçesinin
Menzil Köyü'nde yaşayan Seyda Hazretleri'ni tavsiye ederler. Süleyman amca
kalbindeki ateş ile Seyda Sultan Seyyid Muhammed Raşid (Kuddise Sırrûh) Hazretleri'ni
ziyarete gider...
Seyda Hazretleri, Süleyman amcayı görünce; "- Kimsin, necisin? gibi sorular sormadan direk şöyle söyler;
Seyda Hazretleri, Süleyman amcayı görünce; "- Kimsin, necisin? gibi sorular sormadan direk şöyle söyler;
''EVLÂDIM, ALLAH ZİKRİNDEN
DOLAYI OLUŞAN ATEŞİ ERİK HOŞAFI SÖNDÜRMEZ!"
Süleyman amca, halini,
durumunu bir bakışta bilen "Kâmil bir Mürşid" bulmuştur artık!..
Şimdilerde yüksek
cezbe ve makamlarda bu amcamız...
Menzil'imizin güzide sofilerindendir.
Allah, Süleyman amcamızdan razı olsun. Amin.
(Not: Resim Süleyman amcaya aittir.)
Allah'ın dostu, sevdiği kullar ve Peygamber varisi olan Mürşid-i Kâmiller'in kerametlerinin hali, bir Buhari hadisinde şöyle zikredilmiştir:
Hz. Ebu Hüreyre (Radıyallahû Anh) anlatıyor:
"Resûlullah (Aleyhissalâtu Vesselâm) buyurdular ki:
"Allahû Teâla Hazretleri şöyle ferman buyurdu: "Kim benim veli kuluma düşmanlık ederse ben de ona harp ilan ederim. Kulumu bana yaklaştıran şeyler arasında en çok hoşuma gideni, ona farz kıldığım (aynî veya kifaye) şeyleri eda etmesidir. Kulum bana nafile ibadetlerle yaklaşmaya devam eder, sonunda sevgime erer. Onu bir sevdim mi artık ben onun (özel bir nurum ile) işittiği kulağı, gördüğü gözü, tuttuğu eli, yürüdüğü ayağı (aklettiği kalbi, konuştuğu dili) olurum. Benden bir şey isteyince onu veririm, benden sığınma talep etti mi onu himayeme alır, korurum. Ben yapacağım bir şeyde, mü'min kulumun ruhunu kabzetmedeki tereddüdüm kadar hiç tereddüte düşmedim: O ölümü sevmez, ben de onun sevmediği şeyi sevmem." (Buhârî, Rikak 38.)
Menzil'imizin güzide sofilerindendir.
Allah, Süleyman amcamızdan razı olsun. Amin.
(Not: Resim Süleyman amcaya aittir.)
Allah'ın dostu, sevdiği kullar ve Peygamber varisi olan Mürşid-i Kâmiller'in kerametlerinin hali, bir Buhari hadisinde şöyle zikredilmiştir:
Hz. Ebu Hüreyre (Radıyallahû Anh) anlatıyor:
"Resûlullah (Aleyhissalâtu Vesselâm) buyurdular ki:
"Allahû Teâla Hazretleri şöyle ferman buyurdu: "Kim benim veli kuluma düşmanlık ederse ben de ona harp ilan ederim. Kulumu bana yaklaştıran şeyler arasında en çok hoşuma gideni, ona farz kıldığım (aynî veya kifaye) şeyleri eda etmesidir. Kulum bana nafile ibadetlerle yaklaşmaya devam eder, sonunda sevgime erer. Onu bir sevdim mi artık ben onun (özel bir nurum ile) işittiği kulağı, gördüğü gözü, tuttuğu eli, yürüdüğü ayağı (aklettiği kalbi, konuştuğu dili) olurum. Benden bir şey isteyince onu veririm, benden sığınma talep etti mi onu himayeme alır, korurum. Ben yapacağım bir şeyde, mü'min kulumun ruhunu kabzetmedeki tereddüdüm kadar hiç tereddüte düşmedim: O ölümü sevmez, ben de onun sevmediği şeyi sevmem." (Buhârî, Rikak 38.)
Yorum Gönder