Ashâb-ı Kirâm'dan (Peygamberimiz'in "Sallâllahû Aleyhi ve Sellem" arkadaşları) Abdullah oğlu Cabir bir rüyasında, büyük ineklerin küçük inekleri sağdığını, hastaların sağları ziyaret ettiğini, kuru bir çay kenarında yemyeşil bahçeler bulunduğunu, minberde (camilerde imamın hutbe okuduğu yer) koca koca putlar durduğunu gördü. Bu, sıradan bir rüyaya benzemiyordu. Bunun önemli bir mesajı olmalıydı.
Bu rüyayı yoracak kişi olarak ilk defa Hz. Ali (Radıyallahû Anh) aklına geldi. Hz. Peygamberin "İlim beldesinin kapısı" diye nitelediği Hz. Ali (Radıyallahû Anh) ancak güvenilir bir açıklama getirebilirdi. Bu düşüncelerle rüyasını yordurmak üzere Hz. Ali´ye (Radıyallahû Anh) müracaat etti.
Rüyasını tane tane anlattı ve ne anlama geldiğini yormasını rica etti.
Hz. Ali (Radıyallahû Anh) "Yanlış yorumdan Allah korusun" diyerek söze başladı ve şöyle devam etti.
- "Büyük ineklerin küçük inekleri sağması, yetki ve mevkilerini halkı soymak için kullanan görevlileri (amir ve memurları); hastaların sağları ziyaret etmesi, yoksulların hallerini arzetmek için zenginlerin peşinde koşmasını; kuru çay kenarında bulunan yemyeşil bahçeler, uzaktan veya dışardan bakıldığında çok büyük sanılan ve öyle ünlenmiş ama aslında içleri kupkuru çölden ibaret olan ilim adamlarını; minberde duran koca koca putlar ise, layık olmadığı halde ilmin, dinin ve devletin yüce makamlarına yükselmiş kimseleri ifade eder."
Yorum Gönder